Dimrit cinsi kara üzümlerimiz erkence olgunlaştı. Üzümlerin büyük bölümünü 26 Ağustos günü kestik. Aynı gün, üzümleri ezip şırasını çıkaracağımız temiz küveti ve kaynatma ocağını hazırladık. 27 Ağustos’ta, DoğaHan’ın ilk pekmezini kaynattık.
Bir önceki akşamdan kasalara doldurduğumuz üzümleri bol su ile yıkamış ve yıkama suyunun süzülmesi için gece boyu bekletmiştik. Üzümleri çuvala doldurduktan sonra, üzerine, her bir kasa (yaklaşık 10 kilo) için bir koçan olacak şekilde, pekmez toprağı saçtık. Çuvalın ağzını bağladıktan sonra, yalnızca bu amaç için kullanılan çizmeleri giyinerek çiğnemeye başladık.
Küvetin çıkış borusundan akan şırayı, kovalarla kaynatma leğenine taşıdık. Şıranın tamamını leğene doldurduktan sonra ocağı ateşledik. Ön kaynatma işlemi başlamış oldu. Kaynayan şıranın kabaran köpüğünü süzgeçli kepçeyle aldık. Böylece, şıraya katılan pekmez toprağının önemli bir bölümünü dışarı atmış olduk. Pörtletme (börtletme) diye isimlendirilen bu ön kaynatma işlemini tamamladıktan sonra, şırayı çökertme kaplarına aldık.
Çökertme kaplarında yaklaşık 45 dakika kadar dinlenen şıranın içindeki pekmez toprağı dibe çöktü. Bu sırada, kaynatma leğenini temizleyip, esas kaynatma süreci için hazırladık. Ardından, çökertme kabının dipteki toprağı hareketlendirmeksizin, yavaş hareketlerle şırayı alarak, yeniden kaynatma leğenine doldurduk.
Ocağı harlandırdık. Zaten sıcak olan şıra çabucak kaynamaya başladı. Kaynayan şıranın bir yandan köpüğünü alırken, öbür taraftan süzgeçli kepçeyle savurduk. Böylece, şıranın içindeki su oranını azaltarak, pekmezin kıvam kazanmasını sağladık. Kara üzüm şırası pekmeze dönüşürken, tatlı bir kızıllık kazandı. Kıvamın geldiğine kani olduktan sonra kaynatma leğenini ocağın üstünden indirdik. Bakır kazana doldurduğumuz sıcak pekmezi soğumaya aldık. Pekmezin tadına gelince: Acemi şansı mıdır, her şeyi safça yapmanın ödülü müdür bilemeyiz, tam 10 numara bir pekmez oldu.
Bu arada, şırasını aldığımız üzümün posasını yıkadığımız suyu da, içerisine nohut ve arpa katmak suretiyle, sirke olmak üzere mayalanmaya bıraktık.
DoğaHan’a, bağbozumu ve pekmez şöleni yaşamak üzere gelmeyi düşünen dostlarımız için kapımızın açık olduğunu belirtelim.